DİĞER
"Aziz’in farkında olduğu tek şey farklı olduğu bilgisi ve farklılığın gizlenmesi gerektiği, toplumun içinde kaybolmak gerektiği, göze batmamak gerektiği. Tıpkı evliyaların iç dünyalarına dair bir şeyler yazmanın güçlüğü gibi, bu tür yaşantıların dile getirilemeyişi gibi burada da aynı duvarla karşılaşıyoruz."
K24'te Temmuz ayının ilk vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Doğan Akhanlı, 64 yıl yaşadın, ama onun içine o kadar çok hayat sığdırdın ki! Şimdi küllerin 2010 yılında son bir kez buluşmanız engellenen babanla buluşacak. Hasret giderilecek."
"Eğer roman keşfedeceği gerçeklik alanıyla tanımlanıyorsa, Peygamberin Son Beş Günü iyi bir şeyler yapmış görünüyor. Romanın karakterleri kendilerine erdemleri nedeniyle hayran olunmasını istemiyorlar. Onları anlamamız için çırpınıyorlar sadece."
"Yıllar içerisinde, özellikle de bu kitabı yazarken değiştim. Kararlar o kadar net verilemeyebilir. Hiçbirimiz o kadar güçlü değiliz. Zaten o kadar güçlü olmak yanında biraz da kibri getirir. Gönül ister ki acı çekilmesin ama bir yandan da 'Keder mi, hiçbir şey mi deseler kederi seçerim' demiş Faulkner."
Şu yaşadığımız salgını bir gün unutacağınız aklınıza gelir mi? Hafıza-i beşer nisyan ile malûldür, yani insan belleğinin eksiği unutmaktır, derler. Bu doğru olabilir, bir gün bu salgını unutabiliriz... Yoksa bu bir eksiklik değil de bir meziyet mi? Ancak unutkanlık ve kayıtsızlığa sığınarak mı becerebiliyoruz hayatla savaşmayı?
"Banu Özyürek’in öykülerinde bir boşluk motifi durmaksızın yinelenir. Karakterler yaşamayı öğrenmeye, neredeyse her öyküde karşımıza çıkan o meşhur “boşluk”ları doldurmaya çalışırlar."
Bu yıl dokuzuncusu düzenlenen Yayıncılık Konferansı'na çok sayıda edebiyatçı, yayıncı, editör, çevirmen, tasarımcı, telif ajansı, kitapçı, dağıtımcı, kütüphaneci ve akademisyen katıldı
Haruki Murakami'nin Uyku, Fırın Saldırısı, Tuhaf Kütüphane ve Doğum Günü Kızı kitaplarını resimleyen Kat Menschik, Murakami çevirmeni Ali Volkan Erdemir'in sorularını yanıtladı....
Poz'daki metinler, okura defalarca kullanılmış, taşlaşmış söyleyiş biçimlerinin dışında, özgün bir poz verirken, bir yandan da her güçlü edebiyat gibi şunu soruyor: Ne yaşadığınızın farkında mısınız? Neyi yaşam sandığınızın?
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.